5 Nisan 2010

bir araştırma... (2)


... hemşirelik okulu öğrencileriyle klasik bir deney yapıldı. bazı çocuklara kendilerini kalemle bir şeyler çizerek meşgul ederlerse altın bir yıldız ve kurdeleyle ödüllendirilecekleri söylendi. bu sözlerini tutan araştırmacılar çocuklara hediyelerini verdiler. diğer çocuklara ise keçeli kalem verildi ancak onları kullanmaları için hiçbir teşvikte bulunulmadı.


birkaç gün sonra araştırmacılar hemşirelik okuluna yeniden ellerinde kalemlerle geldiler. ancak bu kez çocukların istediklerinde oynayabilecekleri şekilde ortalığa yaydılar. araştırmacılar hangi çocukların daha çok çizim yapacağını merak ediyorlardı: birkaç gün önce ödüllendirilenler mi, yoksa elleri boş kalanlar mı? çocukları kurdele ve yıldız alan anne ve babalar kendi çocuklarının kalemlerle daha uzun süre oynayacaklarını düşündüler. pratik ebeveynlik felsefesine en iyi uyan yaklaşım budur: çocuğunuzu davranmasını istediğiniz şekilde ayartmaya çalışırsınız. ancak ortaya çıkan sonuçlar ödüllendirilmeyen çocukların kalemlerle daha uzun süre oynadığını göstermiştir. kendini algılama teorisine göre bunun nedeni şöyle açıklanabilir. kalemlerin ikinci kez ortalığa saçıldığını gören çocukların onlarla oynamak isteyip istemediklerine karar vermeleri gerekmektedir. böylece beyinleri kendi kendilerine sorar: "keçeli kalemlerle çizim yapmayı istiyor muyum?" ödüllendirilmeyen gruptaki çocuklar ise "geçen hafta tüm vaktimi çizerek geçirmekten keyif almıştım, sanırım yine sevebilirim. sanırım annemin sürrealist bir portresini çizeceğim. ta ta!" ancak ödüllendirilen gruptaki çocukların beyni şu şekilde cevap vermiştir, "kahretsin yine şu salak kalemler. onlarla geçen hafta oynamıştım ama bu sadece altın yıldızı ve kurdeleyi kazanmak içindi. kum havuzu nerede?"


cordelia fine, başına buyruk beyin, sel yayıncılık, istanbul, 2010 (sf. 104-105)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder